Reshad Strik’le Zorlu Isler - 6

GİRİŞ

Dünyada her şey bir değişim içindedir. Zaman hızla değişirken, doğa ve insan da değişir…
Değişen Dünya’ya rağmen değişmeyen şeylerden birisi de insanın emeği ve çabasıdır.
İnsanoğlu emek vererek ,çalışıp çabalayarak yarınını inşa eder. Emeği ve çabası sayesinde var olur ancak…
Tıpkı, Hazreti Mevlana’nın dediği gibi: “Çabalamak, rızık kapısının anahtarıdır.”
***
Bu bölümde Reshad Karadeniz’in en güzel şehirlerinden biri olan Trabzon’da; emeğin, çabanın, alın terinin ve ekmek parasının ne demek olduğunu düşünüyor. Ve bunun peşine düşüyor…
Böylece, Reshad’ın zorlu işlerle anlam kazanan yolculuğu, ekmek parası kazanmanın ve bu uğurda alın teri dökmenin de bir yolculuğu haline geliyor.
***
Reshad Strik; onu tanımayan yok!
O, Türkiye’yi çok seviyor ve Anadolu’yu gezerken bir taraftan da zorlu işler yaparak kendi sınırlarını görmek ve yeni deneyimler kazanmak istiyor.
Yola çıkmak, en zorlayıcı işleri tecrübe etmek ve hayata yeni bir gözle bakmak... İşte Reshad’ın hedefi bu...

KAYA TIRMANIŞI
Adrenalin tutkunları ve tırmanış meraklılarının uğrak şehirlerinden biri de Trabzon… Karadeniz coğrafyasının engebeli yapısı; trekking’den yamaç paraşütüne, rafting’ten dağcılığa kadar ekstrem sporlara ilgi duyan hemen herkesi cezbediyor… Dağcılık sporu ise bunların başında geliyor.
***
Reshad, adrenalin ve heyecan dozu epeyce yüksek olan dağcılık sporunu Trabzon’da denemek için kolları sıvıyor.
Her şeyden önce, tırmanış için gerekli tüm ekipmanları kontrol etmeleri gerek… Dağcılığın başlıca kuralı, tırmanış ve güvenlik ekipmanlarını iyi tanımaktan geçiyor…
Reshad, tırmanış yapacakları dağa doğru yola çıkmadan önce güvenlik malzemelerini sırt çantasında hazır ediyor ve profesyonel ekipten gerekli ön bilgileri alıyor.
***
Farklı coğrafyadaki dağların arazi yapıları değişik olduğundan tırmanış biçimleri de her zaman farklılıklar gösterebilir. Dolayısıyla, zorluk seviyeleri de buna göre değişir. Kimi zirvelere ulaşmak için sadece uzun yürüyüşler gerekirken, bazılarında ise Reshad’ın birazdan yapacağı gibi kaya tırmanışı şarttır. Ve dağcılığın en zor taraflarından biri de kaya tırmanışıdır...
Önce, tırmanışın nasıl yapılacağına dair kısa bir eğitim alıyor Reshad…
***
Tırmanmada en temel kural “üç nokta” prensibi... Bu kurala göre, tırmanmak istenilen kayalara ayakların ve ellerin üç noktadan sabitlenmesi gerekiyor. Böylece, boşta olan diğer el veya ayakla da yukarı veya yanlara doğru tırmanma hamlesi yapılması mümkün hale gelebiliyor.
***
Reshad eğitimi başarıyla tamamladı. Şimdi tüm güvenlik ekipmanlarıyla birlikte tırmanışa başlama zamanı…
***
Dağcılıkta ,yoğun bir fiziksel çabanın yanında, psikolojik ve mental olarak da buna hazırlıklı olmak gerekir. İnsan tırmanış esnasında gündelik hayatta neredeyse hiçbir zaman kullanmadığı parmak, kol ve omuz kaslarını ağırlıklı şekilde kullanır...
***
Rehberinin aşağıdan verdiği direktifler ve onu sürekli teşvik etmesi sayesinde, Reshad da kendini her adımda daha fazla zorluyor. Fakat işi hiç de kolay değil!..
Reshad, her seferinde gücünü toplayıp bir sonraki adımda adeta insan üstü bir çaba harcıyor… Zirveye tırmanmak için asla pes etmiyor ve sonunda başarıyor.
Şimdi manzaranın keyfini çıkarma zamanı…
***
Reshad tırmanışın ilk turunu tamamladı. Fakat şimdi onu, buradan daha zorlu bir parkur bekliyor.
Tırmanış hiçbir zaman kolay değildir. Tırmanışların öncesinde gerekli teknik bilginin yanında, dağcılar bölgenin coğrafyasına ve hava durumu bilgisine de sahip olmak zorundadır. Çünkü her dağın kendi coğrafyasına, yüksekliğine ve tırmanılan rotasına göre farklı derecelerde zorluk seviyeleri vardır.
Bu yüzden, yeni dağ keşifleri planlanmadan önce her zaman bilgili ve tecrübeli kişilere danışılmalı ve birlikte plan yapılmalıdır.
***
Reshad, bu ikinci parkurda kendini çok daha fazla zorluyor.
Tüm kaslarının yandığını hissediyor, ama yine de çabalamaya ve tırmanmaya devam ediyor.
Onun başarma azmi ve kararlılığı, bugüne kadar denediği tüm zorlayıcı işlerin belki de en güçlerinden birinin daha altından kalkabilmesini sağlıyor.

VAKFIKEBİR EKMEĞİ

Anadolu mutfağının en başta gelen gıdası olan ekmek, kültümüzün de vazgeçilmez bir parçası. Dünyanın hiçbir yerinde, bir yiyecek bu kadar kutsal hale getirilmemiş ve bu denli kültürel bir anlam kazanmamıştır.
Şimdi Reshad, ekmeğin meşakkatli yapım sürecini, Anadolu’daki en güzel ekmeği üreten kentlerden biri olan Vakfıkebir’de öğrenecek.
***
Vakfıkebir ekmeği, bu toprakların havasının, suyunun ve emeğinin lezzetini içinde barındırıyor.
Ekmek, aynı zamanda emeği ve bereketi de temsil ediyor. En iyi ve en kötü günümüzde hep bizimle… Yolculukta, seferde, düğünde, cenazede, bayramlarda ekmek hep sofraların baş köşesinde…
***
İşe önce hamuru yoğurmakla başlıyorlar. Basit gibi görünse de büyük maharet ve el becerisi isteyen bir iş bu…
Reshad, her ne kadar ustadan geçer not alamasa bile, bunu öğrenmeye kararlı… Azimle çalışmaya ve denemeye devam ediyor…
***
Anadolu’nun inanç dünyasında ekmek o kadar önemlidir ki, Emeğin, çabanın, alın terinin ifadesi, “ekmek parası” deyimiyle anlatılır olmuştur.
***
Şimdi sıra ekmekleri fırına atmaya geldi… Reshad, sonunda ustasından geçer not alabiliyor ve ekmekleri fırına atmayı başarıyor…
Ve ustamızın Reshad’a hoş bir sürprizi…
***
Yerde bulunan bir kuru ekmeğin bile öpülüp alna konulması, ona atfedilen kutsallığın ne derece önemli olduğunu göstermeye yeter! Hatta yeri gelir, Anadolu’da ekmek üzerine yemin bile edilir. Ekmek, bu coğrafyada kutsallık demek.
***
Ülkemizde “emek” ve “ekmek” çoğu zaman aynı anlama gelir. Çalışmanın, üretmenin, çabanın ve emeğin diğer adı “ekmek”tir.
Anadolu’da fırınların kapısı, gece gündüz, hiçbir zaman kapanmaz… İşte, “ekmek parası” denilen şey, biraz da bu anlama gelir…

KÖPRÜ YAPIMI
Karadeniz’in engebeli arazisi, yetiştirilen ürün türlerinden evlerin dağınık yapısına kadar bölge insanını hemen her yönden etkiliyor. Öyle ki, insanların heyecanlı, coşkulu ve kimi zaman hırçın yapısı bile coğrafyanın etkisinden kaynaklanıyor…
Reshad bugün, insanlar faydalanabilsinler diye bir köprü yapımına yardım edecek. Trabzon’un bir köyüne inşa edilecek köprü ile birlikte, insanların kat etmesi gereken mesefa azalacak ve ürünlerini daha kolay taşıyabilecekler…
***
İlk iş, taşımayla başlıyorlar… Köprünün iki büyük ayağını oluşturacak ağır tomruklar, köprüyü inşa edecekleri yere kadar taşınacak.
Arazi yapısı, dağların yükseltisi ve doğrultusu, insanların ulaşımı etkilediği gibi, aynı zamanda iklimi ve tarımsal faaliyetleri de etkiliyor. Bu yüzden Karadeniz’de, dereleri ve çayları kolayca aşabilmek için köprülere çok ihtiyaç var.
Engebeli arazide tomruğu taşırken epeyce zorlanıyorlar… Ancak biliyorlar ki yapacakları bu köprü sayesinde insanların hayatı kolaylaşacak ve insanlar, ürünlerini taşırken kilometrelerce mesafe kat etmek zorunda kalmayacaklar…
***
İşin zor kısmı bitti sayılır. Köprünün ayaklarını oluşturacak olan ağır iki tomruk yerleştirildi. Şimdi onların üzerine, aynı ölçüde tahtalar keserek çivileyecekler.
Reshad insanlara yardım etmeyi çok seviyor… Ama bu seferki bir başka. Kendi emeğiyle, kendi alın teriyle bir köprü yapacağı için çok heyecanlı…
O, Anadolu insanı ile uzun zamandır yaşadığı gönül bağını şimdi bir kat daha arttıracağı için çok mutlu.
***
Yaptıkları bu basit ama son derece işlevsel köprü, belki de uzun yıllar boyunca yöre halkına hizmet etmeye devam edecek.
Reshad’ın; ağacını bin bir zahmetle taşıdığı ve çivisini çaktığı bu köprü, onun için kalıcı bir eser ve bir hayır kapısı olacak belki de…
Zamanın, doğanın ve insanların hızla değiştiği bir coğrafyada, belki de insana hizmet eden böylesi eserler hep kalıcı olacaktır…

FİNAL
Reshad, Anadolu’nun en yeşil coğrafyalarından biri olan Karadeniz’deki yolculuğunda; çabayı, emek vermeyi, özveriyi ve alın terinin önemini bir kez daha gördü. “Ekmek parası”nın ne olduğunu şimdi daha iyi anlıyor.
O, kendi keşif yolculuğunu sürdürürken, emeğin ve alın terinin de izini sürdü. Ve bir kez daha gördü ki; insanlar emek verdikçe güçlenir, çaba harcadıkça üretir ve kendilerini ancak bu şekilde var edebilirler.
Ve bugünlük zor işler bitti. Ama yolculuk ve deneyim her zamanki gibi devam ediyor…
Reshad Strik, Anadolu’yu karış karış gezip birbirinden ilginç ve zor işlere girişirken, hem sınırlarını keşfediyor hem de hayat deneyimine her gün yenisini ekliyor.
Bu sayede, hayata farklı bir gözle bakmayı öğreniyor.