Diocaesarea/ okunuş: diyo:kayzerya
Kapak :
“Diocaesarea'nın Hikayesi: Hellenistik Kule'nin Gölgesinde Bin Yıl”
Giriş:
Tanrı İmparator Kenti olarak adlandırılan bu kent, özellikle Hellenistik Dönem ve Roma İmparatorluk Dönemi'nde görkemli yapıları ve dinî önemiyle öne çıkmaktadır. Diocaesarea'nın kalbinde ise, 28 metre yüksekliğinde ve bin yıl boyunca tarihe şahitlik yapan Hellenistik Kule bulunur.
Bölüm 1: Diocaesarea'nın Kökeni ve Tanrı İmparator Kenti Oluşu
Diocaesarea, Zeus Olbios Kutsal Alanı ile Hellenistik Dönem'de bölgenin en önemli dini merkezi haline gelmiştir. Romalılar tarafından Tanrı İmparator Kenti olarak adlandırılan bu antik kent, hem Hellenistik Dönem kalıntıları hem de Romalıların inşa ettiği muazzam anıtlarla dolu bir tarihî mirasa sahiptir. Uzuncaburç kırsal yerleşimi ile iç içe geçmiş ve bu bütün, Arkeolojik ve Doğal Koruma Alanı içinde korunmaktadır.
Antik kent, 20x40 metre boyutundaki Korinth düzenindeki Zeus Olbios Tapınağı ile Hellenistik Dönem'in ihtişamını yansıtır. Bu tapınak, dar bir parsele sıkıştırılmış Zeus Kutsal Alanı içinde bulunur. Ayrıca, beş katlı konut ve savunma kulesi formundaki bir kule ve piramidal çatıya sahip 17 metre yüksekliğinde bir anıt mezar da dikkat çeker.
MS 1. Yüzyılda İmparator Tiberius Dönemi’nde Diocaesarea ismini alan kent, sonrasında yoğun bir imar faaliyetine sahne olur. Bu dönemde Anıtsal Çeşme Binası ve Sütunlu Cadde gibi yapılar, kentin planlamasında önemli bir rol oynar. Roma İmparatorluk Dönemi'nde Tiyatro, Kent Kapısı, Tyche’ye (TÜY:HE) adanmış ve bugün Şans Tapınağı olarak bilinen yapılar, dikkat çeker.
Antik kent, 2019 yılından beri Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mersin Üniversitesi tarafından yürütülen kazılarla açığa çıkarılmaktadır.
Bölüm 2: Hellenistik Kule'nin Öyküsü, Kazı ve Restorasyon Çalışmaları
Hellenistik Kule, kentin siluetini süsleyen 28 metre yüksekliğindeki bir anıttır. Beş katlı olan kule, taş ve ahşap merdivenlerle çıkılan odalara ev sahipliği yapmaktadır. Kazılarda ortaya çıkan buluntular, kulede tam 1000 yıl boyunca kesintisiz kullanımın olduğunu göstermektedir. MS 7. yüzyıl başlarına kadar devam eden bu kullanım, kule üzerinde izleri tespit edilen büyük bir tahribat ve yangın ile son bulmuştur.
2021 yılında hazırlanan projeler ile bu görkemli Kule’nin kazıları yapılmış ve restorasyonuna başlanmıştır. Hellenistik Kule’nin Restorasyon çalışmalarını yürüten TUBA İnşaat; kültür varlıklarını korumak ve restorasyon yapmak amacıyla 1994 yılında kurulan bir şirket ve belirlediği misyon gereği, kültür varlıklarını, en az müdahale ile geleceğe aktarma amacıyla çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Kule’de gerçekleştirilen iki yıllık restorasyon uygulamaları esnasında yapının büyüklüğü sebebiyle çok sayıda çözüm üretilmesi gerekliydi. Bu kapsamda yapılan işlerden ilki, 250 m3 ahşap ile iç ve dış cephe askılama ve güçlendirme imalatı yapmak oldu ve kule, dıştan iskele ile askıya alındı.
Kule’yi oluşturan 10.000 civarında taş üzerinde konservasyon uygulamaları yapıldı. Bu amaçla taşlardaki liken mantarları ve tuzlanmalara müdahale edildi; çatlayan, parçalanan, kırılan parçaların konservasyonu yapıldı ve bu taşlar, yaklaşık 15.000 mt FRP çubuk kullanılarak güçlendirildi.
Yapının tamamını güçlendirmek için ise, yaklaşık 130 ton çelik kullanıldı.
Olumsuz hava şartlarından korumak için gizli çatı uygulaması gerçekleştirildi; çatıda ışık geçirgenliği için polikarbon kullanıldı.
Alandaki mevcut taşların numaralandırılması ve konservasyonları yapılarak; yapılan tüm restorasyon işlemlerinde, yeni taş kullanılmasının önüne geçildi.
Sonuçta Diocaesarea’daki Hellenistik Kule belki bir 1000 yıl daha tarihe tanıklık yapacak şekilde korundu.
Kapanış:
Diocaesarea'nın hikayesi, antik kentin zengin tarihini ve kültürel mirasını günümüze taşıyan bir yolculuk sunmaktadır. Özellikle Hellenistik Kule, bin yıl boyunca yaşadığı olaylarla, değişimlerle ve sonunda maruz kaldığı büyük tahribatla, tarihin sessiz tanığı olarak hala ayakta durmaktadır.
Revize-Diocaesarea'nın Hikayesi:
0) ? window.innerWidth : screen.width;">