ZEYTİN SEVEN ÇOCUĞUN HİKAYESİ
MEB’DEN GELEN DÜZELTMELERİN YAPILMIŞ NİHAİ HALİ
2. Sayfa: Zeynep zeytini ve zeytinyağını çok sever. Zeytinyağıyla yapılan yemeklere bayılır.
3. Sayfa: Ülkemizde yaşayan diğer çocuklar gibi Zeynep de çok şanslı. Çünkü zeytin ağacının ana vatanı ülkemizdir.
4. Sayfa: Zeynep’in dedesinin de zeytin ağaçları var. Bir gün dedesi, Zeynep’i zeytin ağaçlarının olduğu bahçeye götürdü.
5. Ona en büyük ağacı göstererek “Bu ağacın adı Zeycan. Bu ağaç senin olsun ister misin? Onunla artık sen ilgilenirsin. Ona nasıl bakacağını sana öğretirim” dedi. Zeynep çok heyecanlandı ve sevinçle “Elbette isterim. Zeycan’la seve seve ilgilenirim. Ona bakarım” dedi.
6. Zeynep, o gece yatağında huzurla uyudu. Rüyasında dedesinin zeytin bahçesini gördü. Bahçenin en büyük ağacı Zeycan, orada Zeynep’i coşkuyla karşıladı. Birbirlerine sarıldılar. Zeycan’ın gövdesi o kadar kocamandı ki Zeynep’in kolları Zeycan’a tümden sarılmaya yetmedi. Zeycan’ın gövdesi birbirine sarılmış üç zeytin ağacından oluşuyordu. Gövdesinin tam ortasında kocaman bir kovuk vardı. Zeynep “Bu kovuk benim evim olabilir mi?” diye sordu. Zeycan “Tabii ki olabilir. Seni misafir etmekten memnuniyet duyarım” dedi.
7. Sonra Zeycan devam etti: “Gövdem ve dallarım senin evin, meyvelerim ise yemeğin olsun. Sabrım senin sabrına karışsın, bilgeliğim yol göstersin sana. Köklerim, toprağın sevgisini dallarıma ulaştırsın, o sevgiyle dokunayım sana. Topraktan aldığım bereket de senin olsun.” dedi.
8. Zeynep, Zeycan’ın kovuğuna yerleşti. Zeycan’ın kovuğundaki evi gündüz güneşin, gece ise ateş böceklerinin ışığıyla aydınlanıyordu. Her sabah zeytin bahçesinin ılık rüzgarıyla uyanıyor, zeytin ağaçlarının şarkısıyla güne başlıyordu.rüzgar a şapkalı olacak
9. Sevgi ve dostluk üretiriz
Sağlık sunmaktır hedefimiz
Gün ışığı var önümüzde
Şifa verir meyvelerimiz
10. Günler günleri, mevsimler mevsimleri kovaladı ve sonbahar geldi. Sonbahar demek hasat zamanı demekti. Zeycan’ın ilkbaharda açan çiçekleri artık meyveye dönüşmüştü. Toprağın bereketini, iyilik ve güzelliğini dallarındaki zeytinlere bölüştürdü Zeycan.
11. Önce yeşildi zeytinler, sonra mora döndüler, kısa bir süre sonra da siyaha büründüler. Yeşil zeytine “Zimzim”, siyah zeytine de “Timtim” ismini verdi Zeynep. Zimzim ve Timtim, Zeynep ve ailesinin sofrasını zenginleştirdi.
12. Zeytinlerin bir kısmını da zeytinyağı yaptılar. Işıl ışıl zeytinyağları oldu.
13. Bu bir mucizeydi! Zeytinyağının elde edilişi de, varlığı da bir mucizeydi. Zeynep zeytinyağına “Zeyya” ismini verdi. Işıl ışıl parlayan, insanlara şifa sunan zeytinyağına çok yakışmıştı bu isim.
14. Zeytin bahçesindeki işler henüz tamamlanmamıştı. Zeytinyağından kalan posadan da gübre, yakıt ve hayvan yemi elde ediliyordu. Ayrıca zeytinyağı sabunu yapılıyordu. Bu sabun; ellerimizi, vücudumuzu ve saçlarımızı yıkamamız için doğal bir üründü.
15. Zeynep’in dedesi, Zeycan ve arkadaşlarının çok cömert olduğunu anlatıyordu. Zeycan ve arkadaşları bakım yapıldıkça mutlu oluyor, daha çok meyve veriyorlardı. Zeynep ağaçların bakımını çok merak ediyordu ama dedesi “Ağaçların bakımını biraz daha büyüyünce öğreteceğim sana.” dedi.
16. Zeynep, Zeycan’ın kovuğunda geçen günleri anımsıyordu. Zeycan ona güvenli bir ev olmuş, lezzetli Zimzim ve Timtim’i sunmuştu. Zeytinyağı Zeyya’nın ortaya çıkışıyla da mucize tamamlanmıştı. O sırada annesinin sesini duydu, “Zeynep uyan sabah oldu. Bu sabah dedenle zeytin bahçesine gideceksiniz.” Zeynep gördüğü güzel rüyanın etkisindeydi, gördüklerini arkadaşlarına anlatmak için sabırsızlanıyordu.
Doğanın kucağında rüzgarlarla uyudun
Güzel bir rüya gördün zeytinlerin içinde
Senin evin olmuştu bilge zeytin ağacı
Başka ağaç yok inan zeytinlerin renginde
Zeytin Seven Çocuğun Hikayesi"
0) ? window.innerWidth : screen.width;">